Dünyada ve ülkemizde mevcut şirketlerin çoğunluğu aile şirketlerinden oluşmaktadır. Yapılan araştırmalarda Türkiye’de kurulu şirketlerin %90 dan fazlasının aile şirketlerinin oluşturduğunu göstermektedir. Aile kültürü ve paylaşılan değerlerin varlığı, şirkete adanmışlık, hızlı karar alabilme gibi güçlü yanları bulunmakla birlikte bu tür şirketlerin ortalama ömürleri 30-40 yıldır.
Şirketlerin ömürlerinin kısa olmasının neden, i kurumsal yönetim ilkelerini benimsememesi, aile içinde ufak tartışmaların şirket bölünmelerine neden olması, aile anayasalarının bulunmamasıdır.
Buna ilaveten kişisel egoların ön plana çıkması, aile bireylerinin kayırılması, ehil olmayan kişilerin iş başına getirilmesi, yanlışların sorgulanamaması, nesiller arası diyalogsuzluk gibi bir çok olumsuz etken de aile şirketlerinin başarılı olmalarını engellemektedir. Aile şirketlerinin temel amaçlarından birisinin, şirketlerin devamlılıklarını sağlayarak , sonraki kuşaklara devretmek olduğu düşünüldüğünde, sürdürülebilirlik anlamında kurumsal yönetim ilkelerini benimsemek oldukça büyük bir önem taşımaktadır. Kurumsallaşma ‘sistem haline gelmek’.
Aile şirketlerinde sadece şirketin sistem haline gelmesi değil aslında aile ilişkilerinin sistem haline gelmesi gerekmektedir. Kurumsal yönetim; şeffaflık, hesap verebilirlik ,sorumluluk ve adil yönetim ilkeleri ile ayakta kalır. Aile şirketlerinde yönetim kurulları genellikle aile fertlerinden oluşmaktadır. Esasen aile şirketlerinde bağımsız yönetim kurulu üyesi bulundurulması halinde pek çok sorun giderilmiş olacaktır. Aile şirketlerinin başarılı ve sürdürülebilir olması için markalaşma da çok önemli bir etkendir.
Hızla değişen ve dönüşen dünyamızda pazarlar eski klasik yapısını kaybederken, üretim şekilleri de hızla dönüşmektedir. Bunlara paralel olarak paranın kazanılması, korunması ve yatırıma dönüştürülmesi süreci de giderek daha karmaşık bir hal almaktadır. Bütün bunların aile bireyleri düzeyinde takip edilip çözümler üretilmesi çok kolay olmamaktadır. Nitekim araştırmalara göre kurulan her 100 aile şirketinin yaklaşık 80’i kurucunun hayatındayken yıkılmaktadır. Bir Aile Şirketi için kurulduğundan itibaren öne çıkan en önemli sorun, kurumun varlığı sürdürmesi olduğuna göre bunun da en geçerli yolunun kurumsal bir alt yapıya sahip olmakla başarılabildiği gerek dünyada gerekse ülkemizdeki yaşanan örnekler ve bilimsel araştırma sonuçlarından ortaya çıkmaktadır. Aile şirketlerine yönelik kurumsallaşma işinin özünde; ailenin sahip olduğu temel değerlerin tespit edilmesi ve modern işletme anlayışının gerektirdiği donanımla süslenerek bir kurallar manzumesi halinde işleyişe esas oluşturulması bulunur. Aile şirketlerinin vakıf işletmelerine dönüştürülmesi de sorunların çözümüne yardımcı olabilir. Danışmanlarımız her şirketin kendi iç dinamiklerini araştırıp en doğru ve faydalı çözümler üreterek aile şirketlerini geleceğe hazırlamaktadırlar.