Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği

Şirketlerin ve işletmelerin kurumsallaşmasının ve iyi yönetilmesinin sadece pay sahiplerini ve patronlarını değil bütün halkı ilgilendiren bir mesele olduğu anlayışıyla oluşan kurumsal yönetim ilkeleri, ortaklıkların kontrollü bir şekilde yönetilmesi amacıyla, değişik organları arasındaki yetkilerin ve sorumlulukların dağılımının düzenlenmesine yönelik bir sistem olarak
ortaya çıkmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) ilgili
maddesinde, halka açık anonim şirketlerde kurumsal yönetim ilkelerini belirleme ve bu ilkelerin uygulanmasını denetleme yetkisi Sermaye Piyasası Kurulu’na verilmiştir. TTK’deki bu düzenlemeye paralel olarak, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun ilgili maddesinde de kurumsal yönetim ilkeleri
ile bağımsız yönetim kurulu üyeliklerine ilişkin usul ve esasların Kurul tarafından belirleneceği öngörülmüştür.

Sermaye piyasası mevzuatına tabi şirketler açısından, yönetim kurulu üyesi sayısının, yönetim kurulu üyelerinin verimli, hızlı ve etkin bir şekilde çalışabilmelerine imkân sağlayacak şekilde, en az beş olarak belirlenmesi ve bu üyelerin çoğunluğunun, icrada görevli olmayan üyelerden oluşması gerekmektedir.

Şirketlerin uzun zamana yayılacak başarısının, huzur ve güven ortamının
yaratılması önemlidir. Bu sebeple TTK’nin Kurul’u görevlendirmesi üzerine, SPK’ye uyum kapsamında Tebliğ ile Ek düzenlenmiş, şeffaflık ve tarafsızlığın sağlanması amacıyla icrada görevli olmayan yönetim kurulu üyeleri arasında bağımsız üyelerin yer alması zorunlu kılınmıştır. Ek kapsamında bağımsız üyelerin niteliği, görev süresi, atanması ve bağımsızlığının tesisi hususlarında
özel kurallar ön görülmüştür.

Şirketlerde genelde hissedar üyeler, işin doğası gereğince yönetim kurulu üyeleri olurlar. Hissedarların, şirket yönetim kurulu üyesi olabilmeleri için taşımaları gereken belirlenmiş özel şartlar yok. Ancak şirketin geleceğine yön verecek böylesine önemli bir kurulda yer alacak kişilerin günümüzün zorlu rekabet şartlarında  deneyim ve bilgi sahibi olması gerekir.

Şirketlerde icra organları ile yönetim kurulunun görevlerinin net bir şekilde ayrılması ve icrada yer alan kişilerin aynı zamanda yönetim kurulu üyeliği yapmaması gerekir.

Her ne kadar Türk Ticaret Kanun’una göre bağımsız yönetim kurulu üyeliği yasal bir zorunluluk olmasa da Sermaye Piyasası Kanun’una göre halka açık şirketlerde bu bir zorunluluk. Nitekim, SPK tarafından yayımlanan Kurumsal Yönetim Tebliğinde de yönetim kurulu içerisindeki bağımsız üye sayısı toplam üye sayısının üçte birinden az ve her durumda bağımsız üye sayısı ikiden az olamayacağı düzenlenmiştir.

Yönetim kurulu bağımsız üyelerinin:

  • Şirket hissedarı olmaması

  • Son beş yıl içerisinde, şirkete önemli ölçüde hizmet ve ürün sağlayan firmaların herhangi birisinde ortak, çalışan veya yönetim kurulu üyesi olmaması

  • Son beş yıl içerisinde, başta şirketin denetimi (vergi denetimi, kanuni denetim, iç denetim de dahil), derecelendirilmesi ve danışmanlığı olmak üzere, yapılan anlaşmalar çerçevesinde şirketin önemli ölçüde hizmet veya ürün satın aldığı veya sattığı şirketlerde, hizmet veya ürün satın alındığı veya satıldığı dönemlerde, ortak (%5 ve üzeri), önemli görev ve sorumluluklar üstlenecek yönetici pozisyonunda çalışan veya yönetim kurulu üyesi olmaması.

  • Bağımsız yönetim kurulu üyesi olması sebebiyle üstleneceği görevleri gereği gibi yerine getirecek mesleki eğitim, bilgi ve tecrübeye sahip olması.

  • Bağlı oldukları mevzuata uygun olması şartıyla üniversite öğretim üyeleri hariç, kamu kurum ve kuruluşlarında üye olarak seçildikten sonra tam zamanlı çalışmıyor olması.

  • Gelir Vergisi Kanunu’na göre Türkiye’de yerleşik olması.

  • Şirket faaliyetlerine olumlu katkılarda bulunabilecek, şirket ortakları arasındaki çıkar çatışmalarında tarafsızlığını koruyabilecek, menfaat sahiplerinin haklarını dikkate alarak özgürce karar verebilecek güçlü etik standartlara, mesleki itibara ve tecrübeye sahip olması.

  • Şirket faaliyetlerinin işleyişini takip edebilecek ve üstlendiği görevlerin gereklerini tam olarak yerine getirebilecek ölçüde şirket işlerine zaman ayırabiliyor olması.

  • Şirketin yönetim kurulunda son on yıl içerisinde altı yıldan fazla yönetim kurulu üyeliği yapmamış olması.

  • Aynı kişinin, şirketin veya şirketin yönetim kontrolünü elinde bulunduran ortakların yönetim kontrolüne sahip olduğu şirketlerin üçten fazlasında ve toplamda borsada işlem gören şirketlerin beşten fazlasında bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak görev almıyor olması gereklidir.

Şirketin yönetim kurullarında, şirketlere yeni ufuklar açan, vizyon sahibi, hızlı ve rasyonel kararlar alabilen, icra kuruluna şirketin vizyonu doğrultusunda yön verebilen, strateji belirleyen kişilerin de bulunması gerekir.

TTK MADDE 1529 (1) Halka açık anonim şirketlerde kurumsal yönetim ilkeleri, yönetim kurulunun buna ilişkin açıklamasının esasları ve şirketlerin bu yönden derecelendirme kural ve sonuçları Sermaye Piyasası Kurulu tarafından belirlenir.

(2) Sermaye Piyasası Kurulunun uygun görüşü alınmak şartıyla, diğer kamu kurum ve kuruluşları, sadece kendi alanları için geçerli olabilecek kurumsal yönetim ilkeleriyle ilgili, ayrıntıya ilişkin sınırlı düzenlemeler yapabilirler.

Call Now Button