Rekabet kuralları devletler tarafından ekonomiyi düzenlemek ve piyasalarda rekabeti artırmak için bir araç olarak kullanılmaktadır. Rekabet kurallarının temel amacı: şirketler arasındaki rekabeti olumsuz etkilemesi muhtemel anlaşma, mutabakat veya uyumlu eylemleri önleme, rekabetin olumsuz etkilenmesi muhtemel olan birleşme, devralma veya ortak girişimleri önleme, bir şirketin avantajlı bir konuma geçmesini veya belirli bir piyasada tek başınahareket etmesini sağlaması muhtemel kararlarını/eylemlerini önlemek seklinde sıralanabilir.
Türk hukukunda, rekabet konusu esas itibariyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da düzenlenmektedir Rekabet kuralları son derece önemlidir. şirketlerin faaliyetlerinin hukuki sonuçlarının doğru olarak değerlendirilmesinde rekabet hukuku kurallarının da göz önünde bulundurulması gerekir. Bazı durumlarda, Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu kapsamında veya sözlesme özgürlüğü gibi hukukun genel ilkeleri
çerçevesinde hukuka tamamen uygun olarak görünen bir işlem veya eylemin rekabet hukukuna aykırı olabilir.
Rekabet hukukunda , işletmelerin rekabete olumsuz etki yapması muhtemel anlasmalarının, eylemlerinin, birleşme ve devralmalarının, ortak girişimlerinin ve bir takım tek taraflı kararlarının engellenmesini amaçlamaktadır. Dolayısıyla, Kanun’un amacı, serbest rekabet kurallarının hakim olmasını sağlayarak piyasaları korumaktır.
Şirketlerin rakipleriyle bilgi paylaşmaları, fiyat anlaşmaları, piyasa ve/veya müşteri paylaşımı anlaşmaları, üretim sınırlandırma anlaşmaları ve şartlı arz anlaşmalari (müşteriye bir ürün veya hizmeti satmak için bir başka ürün veya hizmeti daha alması şartını ileri süren anlaşmalar) yapmaları, ortak girişimler kurmaları, yeniden satış fiyatını kontrol etmeleri, münhasır yetkili satıcılıklar vermeleri veya bölge sınırlaması yapmaları, dağıtıcı ve/veya müşteriyi seçmeleri veya onlarla is yapmaya son vermeleri, bazı müşteri veya dağıtıcılara
satış yapmayı reddederek ya da fahiş bir fiyat önererek hakim durumlarını kötüye kullanmaları, patent, know-how ve marka kullanmaları ve lisans vermeleri ve birleşme veya devralma faaliyetleri, rekabet hukuku kurallarını ihlal edebilir. Bu ve benzeri faaliyetlerde ortaya çıkabilecek sorunları baştan çözmek yüksek meblağdaki para cezalarını önleyecektir. Ayrıca rekabet kurallarını ihlal eden sirketler, bu nedenle üçüncü kişilerin maruz kaldıkları
zararları karşılamakla yükümlüdürler. Bu gibi nedenlerle doğru yerden danışmanlık hizmeti almak firmalara büyük yarar sağlayacaktır.
Türk Ticaret Kanunu da haksız rekabete, yani aldatici hareket veya iyi niyet kurallarına aykırı benzer şekillerde ekonomik rekabetin her türlü kötüye kullanılmasına ilişkin bir takım hükümler vardır. Söz konusu hükümler, rakipleri yani teşebbüsleri koruma amaçlıdır. Haksız rekabete ilişkin uyuşmazlıklar ticaret mahkemeleri aracılığıyla çözümlenir.
TTK’de yer alan haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır (TTK m. 54/1).
Haksız rekabetten söz dilebilmesi için kusur şartı aranmamıştır. Kusur tazminat talep edebilmek için aranan bir şarttır. TTK’nin 55. maddesinde, sınırlayıcı olmayan bir şekilde, başlıca haksız rekabet halleri sayılmış olup bunlar şu şekildedir;
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;
1. Başkalarını veya onların mallarını,iş ürünlerini,fiyatlarını,faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış,yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek,
2. Kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek,
3. Paye, diploma veya ödül almadığı hâlde bunlara sahipmişçesine hareket ederek müstesna yeteneğe malik bulunduğu zannını uyandırmaya çalışmak veya buna elverişli doğru olmayan meslek adları ve sembolleri kullanmak,
4. Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,
5. Kendisini, mallarını, iş ürünlerini, faaliyetlerini, fiyatlarını, gerçeğe aykırı, yanıltıcı, rakibini gereksiz yere kötüleyici veya gereksiz yere onun tanınmışlığından yararlanacak şekilde; başkaları, malları, iş ürünleri veya fiyatlarıyla karşılaştırmak ya da üçüncü kişiyi benzer yollardan öne geçirmek,
6. Seçilmiş bazı malları, iş ürünlerini veya faaliyetleri birden çok kere tedarik fiyatının altında satışa sunmak, bu sunumları reklamlarında özellikle vurgulamak ve bu şekilde müşterilerini, kendisinin veya rakiplerinin yeteneği hakkında yanıltmak; şu kadar ki, satış fiyatının, aynı çeşit malların, iş ürünlerinin veya faaliyetlerinin benzer hacimde alımında uygulanan tedarik fiyatının altında olması hâlinde yanıltmanın varlığı karine olarak kabul
olunur; davalı, gerçek tedarik fiyatını ispatladığı takdirde bu fiyat değerlendirmeye esas olur,
7. Müşteriyi ek edimlerle sunumun gerçek değeri hakkında yanıltmak,
8. Müşterinin karar verme özgürlüğünü özellikle saldırgan satış yöntemleri ile sınırlamak,
9. Malların, iş ürünlerinin veya faaliyetlerin özelliklerini, miktarını, kullanım amaçlarını, yararlarını veya tehlikelerini gizlemek ve bu şekilde müşteriyi yanıltmak,
10. Taksitle satım sözleşmelerine veya buna benzer hukuki işlemlere ilişkin kamuya yapılan ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek, peşin veya toplam satış fiyatını veya taksitle satımdan kaynaklanan ek maliyeti Türk Lirası ve yıllık oranlar üzerinden belirtmemek,
11. Tüketici kredilerine ilişkin kamuya yapılan ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek veya kredilerin net tutarlarına, toplam giderlerine, efektif yıllık faizlerine ilişkin açık beyanlarda bulunmamak,
12. İşletmesine ilişkin faaliyetleri çerçevesinde, taksitle satım veya tüketici kredisi sözleşmeleri sunan veya akdeden ve bu bağlamda sözleşmenin konusu, fiyatı, ödeme şartları, sözleşme süresi, müşterinin cayma veya fesih hakkına veya kalan borcu vadeden önce ödeme hakkına ilişkin eksik veya yanlış bilgiler içeren sözleşme formülleri kullanmak.
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek; özellikle;
1. Müşterilerle kendisinin bizzat sözleşme yapabilmesi için, onları başkalarıyla yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranmaya yöneltmek,
2. Üçüncü kişilerin işçilerine, vekillerine ve diğer yardımcı kişilerine, hak etmedikleri ve onları işlerinin ifasında yükümlülüklerine aykırı davranmaya yöneltebilecek yararlar sağlayarak veya önererek, kendisine veya başkalarına çıkar sağlamaya çalışmak,
3. İşçileri, vekilleri veya diğer yardımcı kişileri, işverenlerinin veya müvekkillerinin üretim ve iş sırlarını ifşa etmeye veya ele geçirmeye yöneltmek,
4. Onunla kendisinin bu tür bir sözleşme yapabilmesi için, taksitle satış, peşin satış veya tüketici kredisi sözleşmesi yapmış olan alıcının veya kredi alan kişinin, bu sözleşmeden caymasına veya peşin satış sözleşmesi yapmış olan alıcının bu sözleşmeyi feshetmesine yöneltmek.
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma; özellikle;
1. Kendisine emanet edilmiş teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanmak,
2. Üçüncü kişilere ait teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden, bunların kendisine yetkisiz olarak tevdi edilmiş veya sağlanmış olduğunun bilinmesi gerektiği hâlde, yararlanmak,
3. Kendisinin uygun bir katkısı olmaksızın başkasına ait pazarlanmaya hazır çalışma ürünlerini teknik çoğaltma yöntemleriyle devralıp onlardan yararlanmak.
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek; özellikle, gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği veya başkaca hukuka aykırı bir şekilde öğrendiği bilgileri ve üretenin iş sırlarını değerlendiren veya başkalarına bildiren dürüstlüğe aykırı davranmış olur.
e) İş şartlarına uymamak; özellikle kanun veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uymayanlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur.
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak. Özellikle yanıltıcı bir şekilde diğer taraf aleyhine;
1. Doğrudan veya yorum yoluyla uygulanacak kanuni düzenlemeden önemli ölçüde ayrılan, veya
2. Sözleşmenin niteliğine önemli ölçüde aykırı haklar ve borçlar dağılımını öngören, önceden yazılmış genel işlem şartlarını kullananlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur.
YASAL MEVZUAT